Özel Nilüfer Yaşam Engelli Bakım Merkezi'ne Hoşgeldiniz

Ziyaret Saatleri : Pazartesi - Pazar 10.00 : 17.00
  İletişim : +90 (224) 494 17 99 tr eng

TARİH

Tarih

Bilimin ışığında arkeolojik kaynaklar, Bursa İli ve çevresini 8.500 yıl ile tarihlendirmektedir. Orta Avrupa ve Balkan kültürünü oluşturan ilk tarım toplulukların yerleşik düzene geçmelerinde bu bölgenin etkili olduğu konusunda bilgi verilmektedir. Bursa’da kuzeybatı Anadolu’nun tarih öncesi geçmişine ışık tutan çok sayıda höyük bulunmaktadır.  Prehistorik dönemde insanların yaşadıkları köyler olan bu höyüklerden yaklaşık 30 adedi tespit edilmiş durumdadır. Orhangazi-Ilıpınar Höyükte Neolitik Çağa, Yenişehir-Menteşe Höyükte Kalkolitik Çağa, Nilüfer-Akçalar Aktopraklık Höyükte Geç Neolitik-Erken Kalkolitik Çağa, İnegöl Höyükte ise Erken Tunç Çağına ait kalıntı ve buluntulara rastlanılmıştır.

M.Ö.1200 yıllarında Anadolu’da hüküm süren Hitit Devletinin yıkılması ile meydana gelen otorite boşluğu nedeniyle Bursa bölgesi, Balkanlar’dan Anadolu’ya giren Bityn ve Tynin gibi toplulukların istilasına uğramış, bu akraba topluluklar daha sonraları birleşerek bölgede Bithynia krallığını kurmuşlardır. Bithiynialılar; o yıllarda İran üzerinden Anadolu’ya gelip Lydia Devleti’ni yıkan ve M.Ö. 513/512 yıllarında Bithynia bölgesini ele geçirip Byzantıon’u (eski İstanbul) kuşatan Perslerin hakimiyeti altında kalmıştır. Güney sınırı bugünkü Mustafakemalpaşa İlçesi yakınlarından başlayan kuzeyde ise Marmara ve Karadeniz kıyılarına kadar uzayan bölgeye antik çağda Bithynia adı verilmiştir. Bölgenin daha güneyi ise Mysia antik bölgesi içerisinde kalmaktadır. Antik çağın iki önemli bölgesinde toprakları bulunan Bursa ve çevresi sadece kuzeyden değil güneyden de istilalara uğramış, bu istilalar sonucunda yörede çok sayıda koloni kentleri kurulmuştur. M.Ö. 5-3. yüzyıllar arasında daha ziyade İon şehirleri tarafından kurulan bu kentler bölgede mevcut bir çok antik kentin ve günümüz modern şehirlerinin temelini oluşturmuştur. Bu antik kentlerin en önemlileri; Nikaiae-İznik, Kios-Gemlik, Otroia-Yenişehirde, Apameia-Mudanya, Kremastis-Karacabey, Adriani-Orhaneli, Miletepolis-M.K.Paşa ve Apollonia-Gölyazı’dır.

M.Ö. 545-333 yılları arasında Pers hakimiyeti altına giren bölge, M.Ö. 333 den sonra Persleri yenerek Anadolu’yu ele geçiren III.Alexander (B.İskender) hakimiyeti ile tanışmış ve onun  kısa süren yaşamı sonrası oluşan Hellenistik dönem krallıkları arasında I.Nikomedes (M.Ö. 279-250) zamanında Bithynia Krallığı’na bağlanmıştır. Bugünkü Bursa şehrinin temelini oluşturan antik Prusıa kenti ise Bithynia krallarından I.Prusias (M.Ö. 228-185) tarafından kurulmuş, adını bu kraldan almıştır. Tarihte Prusia Ad Olympum olarak anılan şehir Olympum takısı ile Olympos (Uludağ) eteğinde kurulmuş Prusias’ın kentini ifade etmektedir. Bu şekilde Kral Prusias’ın adını taşıyan diğer kentler olan Prusias Ad Mare (Gemlik) Prusias Ad Hypum (Düzce) kentlerinden ayırt edilmiştir. Bithynia Krallığı IV.Nikomedes (M.Ö. 74)’in vasiyeti ile Roma Devletine bağlanmış, bu tarihten sonra Roma’nın Asya’daki eyaletlerinden biri olmuştur.

M.S. II. yüzyıldan itibaren Bursa ve  çevresi Hıristiyanlar için çok önemli bir bölge olmuş, bugünkü Uludağ’ın değişik bölgelerinde M.S. 5. yy.dan itibaren sayıları 50’yi geçen kilise ve manastır kurulmuştur. Tarihte Olympos, Oros Ton Kalegeron adı verilen, içinde barındırdığı kilise ve manastırlardan dolayı Keşişdağı, Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde Ruhban Dağı ve son olarak 1925 yılında  Uludağ adını almıştır. Hıristiyanlar için önemli bir inanç merkezi olan İznik’de  325 yılında I. Konsil, 787’de VII. Konsil toplanmıştır.

Türkler Bursa bölgesine ilk olarak 1080 yılında gelmiştir.1081-1097 yılları arasında Selçuklular tarafından ele geçirilen İznik bu yıllar arasında Anadolu Selçuklu Devleti’nin başkenti olmuştur.

1299 yılında Söğüt’te kurulan Osmanlı Beyliği toprakları arasına İnegöl, Bilecik, Yenişehir ve İznik civarını katar. Osmanlıların bölgedeki etkisi 1302 yılından itibaren görülmeye başlanmıştır. 1308 yılında yüksek surlarla çevrili Bursa’yı kuşatan Osmangazi’nin kuşatması fethe kadar devam etmiştir. 1324 yılında kuşatma sırasında yaşamını yitiren Osmangazi’nin yerine kuşatmaya Orhangazi devam eder.

Bursa, yıllarca süren kuşatma sonrasında yardım alamayınca  06 Nisan 1326 yılında, Orhangazi’ye teslim olmuştur. Orhan Gazi Bursa’yı Başkent yaparak, babası Osmangazi’yi Hisar semtinde Saint Elia Manastırının bulunduğu yerde yapılan gümüş kümbetli  türbeye defneder.

Bu dönemde Osmanlılar surla çevrili Hisar içine yerleşirler. Osmanlı Devleti’nin ilk parası Osman Gazi döneminde basılmıştır. Bursa, altı yüzyıl sürecek dünyaya yön veren cihan imparatorluğunun ilk başkenti olmuştur.1327 yılında, Orhangazi tarafından Hisar içinde “Bey Sarayı” adı verilen sarayı; Hisar dışında Orhan Camii, İmaret ve hamam yaptırılmıştır.

Orhan Gazi’nin 1362 yılında vefatı üzerine, I. Murad Hüdavendigar başa geçmiş ve Bursa’da bir çok imar faaliyeti gerçekleştirilmiştir. Bu dönemde Çekirge’de kendi adı ile anılan cami, medrese, imaret, hamam ile Hisar içindeki Şahadet Camii yapılmıştır.

Selçukludan Osmanlıya geçiş, erken Osmanlı-Ön Osmanlı mimarı ve sanat eserlerinin bulunduğu, Osmanlı Şehri, Müze Kenttir.

1389 yılında Kosova’da Haçlı Seferlerine karşı kazanılan büyük zaferden sonra savaş alanını gezerken Sırp asker tarafından hançerlenerek şehit edilen I. Murad’ın, iç organları Kosova’da gömülmüş, gömüldüğü yerde türbe inşa edilmiştir. Bedeni ise oğlu Yıldırım Bayezıd tarafından Bursa’ya getirilerek Çekirge Semtinde bulunan türbesine defnedilmiştir. I.Murad’ın yerine Osmanlı tahtına Yıldırım Bayezıd (1389-1402) geçmiştir. Yıldırım döneminde Ulu Cami, Yıldırım Semtinde Cami, Medrese, Han, Hamam, Darüşşifa ve bir de Zaviye inşa edilmiştir.

Yıldırım Bayezıd 1402 yılında Ankara Savaşı’nda yenilince, Timur Batı Anadolu’yu almış, Timur’un orduları Bursa’ya gelerek şehri tahrip etmişlerdir. Timur’un çekilmesinden sonra Bayezıd’ın oğulları arasında çıkan taht kavgaları sırasında Karamanoğlu Mehmet Bey tarafından şehir kuşatılmış ancak ele geçirilememiştir.

1403 yılında Yıldırım Bayezıd’ın ölümüyle,1413 yılında Çelebi Sultan Mehmed tahta geçerek Bursa’yı imara başlamış ve Hacı İvaz Paşa’ya “Yeşil Külliye”yi inşa ettirmiştir.

II. Murad (1421-1451) tahta geçince Bursa’nın imar çalışmalarına devam etmiş ve Muradiye Külliyesini yaptırmıştır.Osmanlı padişahları tarafından Bursa’da yaptırılan son külliye olma özelliği taşıyan Muradiye Külliyesi’nde   Cami, Medrese, İmarethane ile Cem Sultan,Şehzade Mustafa Çelebi, Şehzade Ahmet, Şehzade Mahmud, Şehzade Mustafa ve Şehzade annelerinin ve Osmanlı Ailesi’nden kişilerin türbeleri bulunmaktadır.  Külliye’nin yanında bulunan 17. Yüzyıl Osmanlı Evi (müze) Fatih Sultan Mehmet’in doğduğu ev olarak bilinmektedir. Külliye’nin alt kısmında XV. yüzyıl Divan şairlerinden Şair Ahmet Paşa Medresesi bulunmaktadır.

1453’te İstanbul’un fethi ile saltanat merkezi İstanbul’a taşınmıştır. Siyasi ve kültürel önemini kaybeden Bursa medreseleri, tekkeleri, alimleri, bilim islam aleminin, şair ve sanatçıları ile sanatın merkezi olmuştur. Osmanlı’nın ilk başkenti olan Bursa başkent Edirne ve İstanbul’a taşındıktan sonra da Milletimizin kültür kalbi, “manevi başkent” olarak etkisini sürdürmüştür.

Kurtuluş savaşı yıllarında 8 Temmuz 1920 tarihinde Yunanlılar tarafından işgal edilen Bursa iki yıl Yunanlıların işgalinde kalmıştır. Bursa’nın işgali tüm ülkede büyük üzüntü yaratmış, TBMM’de kürsünün üzerine Bursa’nın düşman işgalinden kurtuluşuna kadar kalmak üzere siyah bir örtü örtülmüştür. Mehmet Akif ERSOY Bursa’nın işgal altında olmasından duyduğu üzüntü ile “BÜLBÜL” şiirini yazmıştır. 11 Eylül 1922 tarihinde büyük mücadeleler sonucunda işgalden kurtarılan Bursa bağımsızlık yolunda atılmış en önemli adım olan Mudanya Mütarekesine ev sahipliği yapmıştır.  Büyük Taarruz’da kazanılan zafer sonucunda İtilaf Devletleri ateşkes çağrısında bulunarak Mudanya Mütarekesi yada Mudanya Bırakışması 11 Ekim 1922 tarihinde Mudanya’da imzalanmıştır. Mudanya Mütarekesi zaferle sonuçlanan Kurtuluş savaşının bağımsızlık yolunda atılan önemli adımlarından olmuştur. Cumhuriyet döneminde kendini yeniden yapılandırmış, mübadeleler ile büyük bir nüfus hareketliliği yaşamıştır. Osmanlı döneminde tarım ve ticaret merkezi olma özelliğini Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan sanayi kuruluşları ile geliştirmiş, 1935 yılında Bursa Merinos Fabrikası Atatürk tarafından açılmıştır. Atatürk 17 Ekim 1922 ilk kez Bursa’ya gelmiş, Cumhuriyet ile birlikte yapılan yeniliklerin toplumdaki etkilerini araştırmak ve ekonomik alanda yeni atılımlar gerçekleştirmek amacıyla Bursa’yı resmi olarak 18 defa ziyaret etmiştir.

Bursa tarih boyunca jeopolitik konumu sebebiyle; ticaret, kültür, sanat, siyaset merkezi olmuştur. İlk Konsil’in toplandığı Osmanlı’nın ilk başkenti, ilk parası, ilk standardı (Kanunname-i İhtisab-ı Bursa 1502), ilk ipek fabrikası, Cumhuriyet Dönemi’nin ilk memleket hastanesi (1950), ilk teleferiği ile ilklerin şehridir.

Doğal güzellikleri yanında gelişen sanayi, teknolojisi ve Dünya’nın ileri ülkelerinin ile eşit düzeye yükselten sanayi ve ticaret merkezi büyüyen nüfusu ile Türkiye’nin 4. büyük kenti, dünyaca ünlü ipeği, havlusu, tekstil ürünleri, İznik çinisi, Bursa bıçağı, kestane şekeri, şeftalisi, kebabı,Uludağ’ı, şifalı termal suları ve hamamları, turizm değerleri ile marka bir şehirdir.